Tiroit Ablasyonu Cerrahinin Yerini Alacak mı?


TİROİT ABLASYONUN DURDURULAMAYAN YÜKSELİŞİ

tiroit nodülü muayenesi-mutlucihangiroglu.com.jpeg

Tiroit bezi vücudumuzda bir çok fonksiyonu düzenleyen hayati bir organdır. Tiroit bezinin bir çok iyi huylu nodül gibi ya da papiller karsinom gibi kötü huylu hastalıkları bulunmaktadır.

Tiroit nodülü tiroit bezinin en sık hastalığı olup toplumda görülme sıklığı %19-68 arasında değişmektedir. Sıklığı kadınlarda, düşük iyot alımında artmaktadır.

2000' li yıllara kadar tiroit nodülleri büyük boyutlara ulaşıp bası yakınmalarına ve kozmetik sorunlara yol açtığında öncelikli yöntem ameliyat iken son 20 yılda tiroit nodüllerinin tedavisinde girişimsel radyolojide uygulanan termal yöntemler, radyofrekans, lazer, mikrodalga ve kriyo kullanılarak yapılan ablasyon tedavisi büyük başarı kazanmıştır.

Cerrahi ile karşılaştırıldığında ablasyonun önemli üstünlükleri mevcuttur. Ciltte skar oluşturmaması, daha düşük komplikasyonlara sahip olması, tedavi sonrası ilaç kullanımına ihtiyaç duyulmaması, anestezi ve hastanede yatış gerektirmemesi cerrahiye göre avantajlarını oluşturmaktadır.

tiroit nodül ablasyonu 1.jpeg

Tiroit ablasyonu son dönemlerde 1 cm' den küçük papiller kanserlerin tedavisinde de uygulanmaya başlanmış ve başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Uzun dönem sonuçları da yayınlandıkça termal ablasyon erken dönem papiller kanserin tedavisinde de muhtelemelen cerrahinin önüne geçecektir.

Diffüz guatr tiroit bezinin tamamen büyümesi olup sıklıkla neden iyot eksikliğidir. Guatr ve Graves hastalığı gibi hastalıkların tedavisinde cerrahi olarak tiroit bezinin tamamen çıkarılması yıllardan beri uygulanırken tiroit embolizasyonu da cerrahiye alternatif bir yöntem olarak gündeme girmiştir.

Yakın gelecekte tiroit ameliyatlarının öneminin azalacağı ve ablasyon tedavilerinin öncelikli tedavi yöntemi olacağı öngörülmektedir. Bilimi ve tıbbi belirleyen en önemli araç teknoloji yani endüstridir.

Prof. Dr. Mutlu Cihangiroğlu

Tiroit ablasyonu ile ilgili daha detaylı bilgi için tıklayınız